15 Nisan 2012 Pazar

Alemlere Rahmet Olarak Gonderilen Nebi

Bir gün bir sahabi, Allah Resulü'nün huzuruna gelerek cahiliyeye ait canavarlığı şöyle dile getirmişti: " Ya Resulallah! Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri gömerdik. Benimde bir kız çocuğum vardı. Annesine “bunu giydir, dayısına götüreceğim.” dedim. (Kadın bunun ne demek olduğunu bilirdi. Ciğerparesi, evladı biraz sonra bir kuyuya atılacak ve orada çırpına çırpına can verecekti. Ne var ki, kadının böyle bir canavarlığın önüne geçme hak ve selahiyeti yoktu.Yapabıleceği tek şey, için için ağlayıp gözyası dökmekti.) Hanımım dediğimi yaptı. Cocuk hakikaten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıl koşuşuyordu. Elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına getirdim. Ona kuyuya bakmasını söyledim. O tam kuyuya bakayım derken, sırtına bir tekme vurdum ve onu kuyuya yuvarladım. Fakat her nasılsa , eliyle kuyunun ağzına tutundu. Bir taraftan cırpınıyor, diğer taraftanda ” Babacığım üzerin tozlandı ” diyerek elbisemi silmeye çalışıyordu. Buna rağmen ona bir tekme vurdum ve onu diri diri toprağa gömdüm.”
Adam bunu anlatırken Allah Resulu ve yanindakiler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Orada oturanlardan birisi : “Be adam Resulullah'ı hüzün içinde bıraktın!” deyince, Efendimiz (s.a.v), adama bir daha anlat dedi. İki cihan serverinin gözünden akan yaşlar mübarek sakalından aşağıya akıyordu. Allah Resulu hadiseyi tekrar ettirmekle sanki şunu anlatmak istiyordu: “İşte siz İslam'dan önce böyleydiniz. Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslam'ın size kazandırdığı insanlığı bir kere daha hatırlamış olasınız!”

Söyleyen: Darimi, Mukaddime, 1. Sonsuz Nur syf:27-28.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder