22 Nisan 2013 Pazartesi

İslama Hakaret Ederek Güldürmeye Çabalayan Karikatürist

Tahsin Kaya
      Türkiye’de belli bir kesim, İslam dininden nefret ediyor. Camilerden rahatsız oluyorlar, türbandan rahatsız oluyorlar, oruç tutulmasından rahatsız oluyorlar, kurban kesilmesinden rahatsız oluyorlar, sakaldan rahatsız oluyorlar, namaz kılanlardan rahatsız oluyorlar, ezandan rahatsız oluyorlar, rahatsızlar yani. Sırf kendileri dinsiz oldukları için başkalarının dini inançlarına hiç tahammül edemiyorlar ama özellikle de Müslümanların. Her fırsatta Müslümanlarla ilgili her konuda saldırma ihtiyacı duyuyorlar. Bütün Müslümanları düşman olarak görüyorlar, Arapmış, Türkmüş hiç fark etmez tüm Müslümanlardan aynı ölçüde nefret ediyorlar. Türban bu insanları çıldırtıyor. Görmeye tahammül bile edemiyorlar. Nedenini kendileri de tam olarak bilemiyor ama kayıtsız şartsız nefret ediyorlar. Dindar kişilerin sahibi olduğunu düşündükleri şirketlerden bile nefret ediyorlar, sermayeyi bile dinci ve dinsiz olarak iki ayrı şekilde algılıyorlar. Belli kelimeler bile onları rahatsız ediyor, "hamdolsun", "elhamdülillah", hatta “selam” kelimesi bile tüylerini diken diken ediyor. Cami sayısından rahatsız oluyorlar, diyanet bütçesinden rahatsız oluyorlar, İslam ile ilgili ne varsa batıyor. Tabi Türkiye’de sayı olarak azınlıkta olmanın getirdiği bir eziklik ile daha bir canhıraş şekilde Müslümanlara saldırıp onları ezmeye çabalıyorlar. Bu insanların İslam ile dertleri nedir acaba? Niye böyle olmuşlar dersiniz?



Tahsin Kaya Diye Bilinen Bu Karikatürist Kimdir..!
Çizimlerini Tek tek Sıralayalım İsterseniz..?





     Ve Son Olarak Haddini Fazlasıyla Aşan 2 Milyar Müslümanın Ortak Noktası Olan Kabemiz ve Sübhaneke Suresi İle Alay Eden Bu Şahıs İşi Daha Ne Kadar İleri Götürecek Acaba..?
     Son Karikatür üzerinde duralım:

     Karikatürist Tahsin Kaya’nın 14 Mart Perşembe günü, Radikalmedya.net adlı internet sitesinde, 1.5 milyar müslümanın kutsal mekanı Kabeyi ve Müslümanları aşağılayan karikatürü yayınlandı. Evveliyatında da, din düşmanlığı ve cinsi sapıklık konularını ihtisas haline getiren karikatürüsün, İslama ve Müslümanları aşağılayan karikatürleri yayınlanmıştı.Ülkemizde yaşayan 75 milyon Müslümanın ve 1.5 milyarlık İslam aleminin kutsal mekanı Kabe’yi aşağılayan Tahsin Kaya’nın bu karikatürü ile ilgili olarak TCK’nın 216.maddesinde belirtilen “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” maddesi gereği, Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyoruz. Hiç kimsenin bu ülkede halkın dini inancına ve değer verdiği dini mekânları bu şekilde aşağılamaya hakkı yoktur.
      Ortada İslamı ve Müslümanları bağlayan hiçbir şey yokken, görsel sanatlar yoluyla İslama ve Müslümanlara kin dolu bu saldırıyı anlayabilmek mümkün değildir. Zonguldak’ta, 14 yaşındaki M.A.’ya tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, 21 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan 24 yaşındaki Kısmet K, dansçıdır ve medyada kolundaki dövme izleri, çağdaş görüntüsü ve yaşam tarzıyla tanınmaktadır. Hapse girdikten sonra duruşmaya cezaevinde sakal bırakıp sarık taktığı ve seccade ile cezaevi aracından indiği görüldü. Bu olayın iç yüzünü bilemeyiz, kul ile Allah arasındadır, fakat şu var ki, tecavüz olayının yaşandığı 2009 yılında, bu kişi karikatürde çizilen sakallı, sarıklı görüntüde değildi. Kaldı ki İslam zinayı ve tecavüzü haram etmiş ve şeriat bunu fiili cezası olan bir suç kapsamında saymıştır. Bu olayın İslam ve Müslümanlarla hiç ilgisi yokken, karikatürist Tahsin Kaya olayı tamamen saptırmış ve karikatüründe tecavüzcü bir Müslüman profili çizmiştir. Bu iğrenç karikatürde hakimin kürsüsü olarak ta Müslümanların Kabesi yer almıştır. Kabe birilerinin tepesine çıkıp, kullanacağı bir masamıdır?. Hiç kimsenin karikatürleri ile Allahın mekanına bu şekilde saygısızlık yapmaya hakkı yoktur.İğrenç karikatürde tebareke duası “tebareke sümsük” ifadeleri ile aşağılanmakta ve sanki sarık ve sakal yüzünden sakallı sarıklı bir Müslüman profilinde olan sanığın baretine karar verildiği düşüncesi oluşturulmaya çalışılmaktadır.
      Fakat bu Müslümanlara hakaret edebilmek için tamamen olayı saptırmadır. Sanık berat etmemiş olup, ilk mahkûmiyetinde aldığı 21 yıl 3 ay hapis cezası, sanık avukatının başvurusu üzerine Yargıtayın verilen cezayı yüksek bularak kararı bozmuştur. Yeniden görülen davada sonucunda, 17 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Karikatürde saptırıldığı gibi berat olmayıp, Yargıtay tarafından ceza indirimi söz konusudur. Sanık yine karikatürdeki gibi duruşmaya sarıklı girmeyip, başındaki sarığı çıkarmıştır. Kılık kıyafetinden dolayı değil, mahkemedeki sakin ve saygılı tavırlarından dolay hakkında iyi hal indirimi uygulanmıştır.
      İşi gücü yalan dolanlarla dine saldırmak ve dindarı kötü göstermek olan bir takım çevrelerin icraatlarına bu karikatür iyi bir örnektir. Ortada İslamla ilgili hiçbir gerçek yok fakat İslam’a saldırı vardır. İslama ve Müslümanlara yapılan bu saldırıdan dolayı karikatürist Tahsin Kaya’yı derhal Müslümanlardan özür dilemeye davet ediyoruz. Karikatürlerinden dolayı kendilerini ve bu olayın aslını araştırmadan sosyal medyada paylaşıma geçen Atatürkçü çevreleri kınıyoruz. Konuyla ilgili olarak gerek karikatürü çizen gerek paylaşımda bulunan çevrelerle ilgili olarak, TCK 216. kapsamında hukuki işlem başlatmaya davet ediyoruz.
YORUM:
      Neden Bir Kişi Hata Yaptığında Nefsine Uyduğunda Bir Günah işlediğinde Hemen Din Düşmanları Harakete Geçip Butün Bütün Müslümanlara İslamiyete Mal Ediliyor..? 
      Bu malum şahıs neye inanırsa inansın bizim onun inancı ile alay etme gibi bir durumumuz söz konusu değildir. Çünkü bunu bize Rabbimiz yasaklamıştır. 
      "Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler. Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. Sonra dönüşleri ancak Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir." ﴾En’âm Sûresi 108﴿
      Ama Sizde Bizim Dinimizle 2 Milyar Müslümanın Ortak Değerine Hakaret Edemezsin Git Neyle Güldürürsen Güldür Git O suçu İşleyeni Yerden yere Vur Ama Kaldırıpta Onu Tüm Müslümanlara Mal Etme!!!

      “ALLAH’ın ayetlerinin inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman onlar bundan başka bir söze dalıncaya kadar kafirlerle oturmayın” diye bir hüküm indirmedi mi? Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz. Elbette ALLAH münafıkları ve kafirleri cehennemde biraraya toplayacaktır.” (Nisa: 140) 

       Bu ayette hitap hem zahiren hem batınen mü’min olanlara, hem de zahiren mü’min görünen münafıklaradır. Çünkü münafıklar zahiren de olsa imanı kabul ettikleri için ALLAH (c.c)’nun bütün emirlerine muhataptırlar ve hayatlarında uygulamak zorundadırlar. 

      Bu konuda daha önce indirilen ayet şudur: “Ayetlerimiz hakkında (ileri geri konuşmaya) dalanları gördüğünde onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak ol (meclislerini terket) Eğer şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (hemen kalk) o zalimler topluluğuyla oturma.” (En’am: 68) 

      En’am 68 ayeti Mekke müşrikleri hakkında inmiştir. Onlar İslam’la ve Kur’an’la alay ederlerdi. Onlarla beraber oturan bazı zayıf müslümanlar bulunmaktaydı. Bu sebeble ALLAH (c.c) bu eyeti indirerek İslam ve Kur’an’la alay ettikleri zaman müslümanların onlarla beraber oturmayıp hemen onlardan ayrılmalarını emretmiştir.

      Rasulullah (s.a.s) Medine’ye hicret ettikten sonra Medine yahudileri de Mekke müşriklerinin yaptığı gibi İslam’la ve Kur’an’la alay ettiler. Alay ettiklerinde kalpleri iman etmediği halde zahiren iman ettiklerini gösteren münafıklar da onlarla otururlar, karşı gelmeksizin onların sözlerini dinlerlerdi. Bunun üzerine ALLAH (c.c) Nisa: 140 ayetini indirerek genel olarak bütün müslümanlara, kafirler İslam ve Kur’ an’la alay ettikleri zaman karşı gelme durumu söz konusu değilse onlarla oturmamalarını emretti. Karşı gelmeksizin onlarla oturan, onlardan ayrılmayan kişinin her ne kadar müslüman olduğunu iddia etse de onlar gibi kafir olacağını bildirdi.

      Bir müslüman İslam’la ve Kur’an’la alay edilen bir yerde oturuyorsa hemen buna karşı çıkması gerekir. Eğer karşı çıkamıyorsa o ortamı terketmek mecburiyetindedir. Ne karşı gelir ne de o topluluğu terketmezse istediği kadar müslüman olduğunu iddia etse de o topluluk gibi kafir olur. Kalple inkar etmesi veya o topluluğu terketmeden yüzçevirmesi ona bir fayda vermez. Çünkü ALLAH (c.c) bu ayette; “onlar bundan başka bir söze dalıncaya kadar kafirlerle oturmayın.  Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz.” buyurmuştur. ALLAH (c.c) ayetin bu kısmında mü’minlerin dikkatini önemli bir konuya çekerek şöyle buyuruyor: “Ey mü’minler! Karşı gelmeden ve o yeri terketmeden İslam dini ve Kur’an’la alay edilen bir yerde oturursanız aksini iddia etseniz bile bu, ALLAH’ın ayetleriyle ve İslam’la alaya rıza gösterdiğinizi gösterir. Bu yüzden siz de o kafirler gibi olursunuz ve tevbe etmeden ölürseniz cehennemde onlarla beraber haşrolunacaksınız.” 

     Bu ayet gösteriyor ki İslam’la, Kur’an’la ve Rasulullah (s.a.v) ile alay edilmesine rıza gösteren kişi kâfirdir. Çünkü ALLAH (c.c); “Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz” buyurmuştur. Aynı zamanda bu ayet küfre rızanın küfür olduğunu gösterir.
      İmanlı olduğunu söylediği halde karşı gelmeksizin İslam ve ALLAH’ın ayetleriyle alay edilen bir toplulukta oturan kişi ancak bir münafıktır. Bilsin ki ALLAH kendisini cehennemde kafirlerle beraber haşredecektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder