Eyyühel müslimîn, Ey Müslümanlar, bu gidiş nereye? Bu yol çıkmaz sokak, dönün geriye.Yol vara Mevlâ’ya (cc). Safa Tepesi’nde Allah’ın Resûlü (sav), cümlemize sesleniyor; “Ben size, önünüzde gelecek büyük bir azabın bildiricisiyim.” Yüce Allah, bana, ‘En yakın akrabalarını âhiret azabıyla korkut’ emrini verdi. Sizi ‘Allah bir, O’ndan başka İlâh yok’ demeye davet ediyorum.”Ben de O’nun kulu ve Resûlü’yüm. Eğer, dediklerimi kabul ederseniz, Cennete gideceğinizi taahhüd ve tekeffül edebilirim. Şunu da bilin ki; siz ‘Allah bir, O’ndan başka ilâh yok’ demedikçe, size ben ne dünyada, ne de âhirette bir faide temin edemem.”
Risalete başladığı zaman söylediği sözü, âhirete göçerken de tekrarladı. “Size iki esas bırakıyorum.Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitab’ı ve Resûlü’nün sünneti.” Önüne bir konu geldiği zaman Ya Muaz (ra) “nasıl hükmedeceksin” “Allah’ın Kitabı, Rasûlullah’ın sünneti ve bunlarda bulamazsa ictihadı ile hüküm vereceğini” söylemiştir. Rasûlullah da onun cevabı üzerine: “Rasûlü’nün elçisini peygamberinin razı olduğu şekilde muvaffak kılan Allah’a hamd olsun” buyurmuştur.
Bence ve senceler yorar bizi. “Ey îman edenler, Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiblerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allah’a ve peygambere döndürün, eğer Allah ve âhiret gününe inanıyorsanız.Bu, hem hayırlı, hem netice i’tibâriyle daha güzeldir.” (Nisa 59.)
Bakış açısı çok mühim. Mevlana (ks), “İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir. Baş gözü, dâima bedeni görür; can gözüyse, hünerli canı. Göz sağlam oldu mu aslı görür. Fakat insan şaşı olursa aslı değil de fer’i görür ancak. Bir bakış vardır, iki fersahlık yolu görür; bir bakış vardır iki âlemi de görür, padişahın yüzünü de.” Şaşı gözler bile ameliyatla düzelir. Kur’ân-ı Kerim hastanesinde tabib olan mürşid-i kâmilin tedavisiyle, sağlam bakar gözler.
İnsanoğlunun başından geçmesi muhtemel bütün hadiseler geçer Kitab-ı Kerîm’de. Kur’ân-ı Kerîm’in tefsiri mahiyetinde olan Hadîs-i Şerif’ler istikamet tayin eder bize. Yıldızlara benzetilen Ashâb-ı güzîn ve Salihler aydınlatır gecemizi. Işık alıp ışık saçanlara ne mutlu. “Alimlere uyunuz. Zira onlar dünyanın (doğru yolu gösteren) ışıkları, âhiretin kandilleridir.” (Hadis-i Şerif)
Fırtınalı havada boğulmamak için deryada gelin binelim gemiye. “Ehl-i Beyt’imin örneği Nuh’un gemisinin misali gibidir. Her kim ona binerse kurtulur ve her kim de ondan geri kalırsa suya gark olur.” Hadîs-i Şerif’inin izahında, zamanın kutubları da aynı mesabededir der müellif, kitabının şerhinde. (Feyzu’l-Kadir, c.2, s.519.)
Gelin! Hep beraber çıkalım sâhil-i selâmete.
Risalete başladığı zaman söylediği sözü, âhirete göçerken de tekrarladı. “Size iki esas bırakıyorum.Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitab’ı ve Resûlü’nün sünneti.” Önüne bir konu geldiği zaman Ya Muaz (ra) “nasıl hükmedeceksin” “Allah’ın Kitabı, Rasûlullah’ın sünneti ve bunlarda bulamazsa ictihadı ile hüküm vereceğini” söylemiştir. Rasûlullah da onun cevabı üzerine: “Rasûlü’nün elçisini peygamberinin razı olduğu şekilde muvaffak kılan Allah’a hamd olsun” buyurmuştur.
Bence ve senceler yorar bizi. “Ey îman edenler, Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiblerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allah’a ve peygambere döndürün, eğer Allah ve âhiret gününe inanıyorsanız.Bu, hem hayırlı, hem netice i’tibâriyle daha güzeldir.” (Nisa 59.)
Bakış açısı çok mühim. Mevlana (ks), “İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir. Baş gözü, dâima bedeni görür; can gözüyse, hünerli canı. Göz sağlam oldu mu aslı görür. Fakat insan şaşı olursa aslı değil de fer’i görür ancak. Bir bakış vardır, iki fersahlık yolu görür; bir bakış vardır iki âlemi de görür, padişahın yüzünü de.” Şaşı gözler bile ameliyatla düzelir. Kur’ân-ı Kerim hastanesinde tabib olan mürşid-i kâmilin tedavisiyle, sağlam bakar gözler.
İnsanoğlunun başından geçmesi muhtemel bütün hadiseler geçer Kitab-ı Kerîm’de. Kur’ân-ı Kerîm’in tefsiri mahiyetinde olan Hadîs-i Şerif’ler istikamet tayin eder bize. Yıldızlara benzetilen Ashâb-ı güzîn ve Salihler aydınlatır gecemizi. Işık alıp ışık saçanlara ne mutlu. “Alimlere uyunuz. Zira onlar dünyanın (doğru yolu gösteren) ışıkları, âhiretin kandilleridir.” (Hadis-i Şerif)
Fırtınalı havada boğulmamak için deryada gelin binelim gemiye. “Ehl-i Beyt’imin örneği Nuh’un gemisinin misali gibidir. Her kim ona binerse kurtulur ve her kim de ondan geri kalırsa suya gark olur.” Hadîs-i Şerif’inin izahında, zamanın kutubları da aynı mesabededir der müellif, kitabının şerhinde. (Feyzu’l-Kadir, c.2, s.519.)
Gelin! Hep beraber çıkalım sâhil-i selâmete.
Yazar : Ali Ramazan Dinç Efendi Hazretleri (K.s)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder