“İblis aleyhilla’ne her gün dünyayı iki
elinde kaldırır ve der ki:
elinde kaldırır ve der ki:
- İnsana zarar veren ve onu üzen şu
dünyayı kim benden satın alır? Ehl-i
dünya der ki:
dünyayı kim benden satın alır? Ehl-i
dünya der ki:
- Biz alırız.
Şeytan:
- Acele etmeyin, onun bir kısım ayıpları
vardır, der. Onlar:
- Beis yok, derler. Şeytan:
- Fiyatı birkaç dirhem veya dinar değildir;
cennetteki nasibinizdir. Çünkü ben
bunu dört şey karşılığında satın aldım:
Allâh’ın laneti, gazabı, azâbı ve benden
alakasını kesmesi. Bunun uğrunda cenneti
sattım.
vardır, der. Onlar:
- Beis yok, derler. Şeytan:
- Fiyatı birkaç dirhem veya dinar değildir;
cennetteki nasibinizdir. Çünkü ben
bunu dört şey karşılığında satın aldım:
Allâh’ın laneti, gazabı, azâbı ve benden
alakasını kesmesi. Bunun uğrunda cenneti
sattım.
Ehl-i dünya:
- Bunlarla beraber kabul ediyoruz, derler.
Şeytan:
- Bunda bana biraz kâr vermenizi isterim.
Bu da dünyaya kalplerinizde yer
ayırıp ebeden onu oradan çıkarmamanızdır,
der. Onlar da:
- Kabul, derler ve alırlar. Şeytan bunların
arkasından der ki:
- Ne kötü bir ticaret bu!
Efendimize (s.a.v.) şeytanın vesvesesinden
sual olundu.
Bu da dünyaya kalplerinizde yer
ayırıp ebeden onu oradan çıkarmamanızdır,
der. Onlar da:
- Kabul, derler ve alırlar. Şeytan bunların
arkasından der ki:
- Ne kötü bir ticaret bu!
Efendimize (s.a.v.) şeytanın vesvesesinden
sual olundu.
Cevaben: “Hırsız, boş eve girmez, bu,
imanın apaçık delilidir.” buyurdular.
Ali bin Ebu Talib (r.a.)der ki:
“Bizim namazlarımızla Ehl-i Kitab’ın namazları
arasındaki fark, şeytanın vesvesesidir.
Çünkü şeytan onlarla uğraşmaz. Zira
onlar, onun isteklerine uygun davranırlar.
Müminler ise ona muhalefet edip savaşırlar.
Savaş ise ancak karşı çıkan olduğunda
vuku bulur.
imanın apaçık delilidir.” buyurdular.
Ali bin Ebu Talib (r.a.)der ki:
“Bizim namazlarımızla Ehl-i Kitab’ın namazları
arasındaki fark, şeytanın vesvesesidir.
Çünkü şeytan onlarla uğraşmaz. Zira
onlar, onun isteklerine uygun davranırlar.
Müminler ise ona muhalefet edip savaşırlar.
Savaş ise ancak karşı çıkan olduğunda
vuku bulur.
Namaza başlamadan önce şu duanın okunması
tavsiye olunmuştur:
“Allahümme ente’l-Evvelu feleyse kableke
şey’un, ve ente’l-Âhiru feleyse
ba’deke şey’un, ve ente’z-Zâhiru feleyse
fevkake şey’un, ve ente’l-Bâtınu feleyse
dûneke şey’un; Zü’l-melekûti ve’l-ceberûti
Subbûhun Kuddûsun Rabbü’l-melâiketi
ve’r-rûhi.”
tavsiye olunmuştur:
“Allahümme ente’l-Evvelu feleyse kableke
şey’un, ve ente’l-Âhiru feleyse
ba’deke şey’un, ve ente’z-Zâhiru feleyse
fevkake şey’un, ve ente’l-Bâtınu feleyse
dûneke şey’un; Zü’l-melekûti ve’l-ceberûti
Subbûhun Kuddûsun Rabbü’l-melâiketi
ve’r-rûhi.”
Vehb bin Münebbih der ki:
“Nuh (a.s) gemiden çıkınca İblis aleyhilla’ne
geldi. Nuh ona:
- Ey Allâh’ın düşmanı! Senin ve ordunun saldırıp
helâk etmesine kavmimin hangi günahları
yardımcı oldu? dedi de:
geldi. Nuh ona:
- Ey Allâh’ın düşmanı! Senin ve ordunun saldırıp
helâk etmesine kavmimin hangi günahları
yardımcı oldu? dedi de:
- Biz onlardan cimri, hırslı, hasedkâr, zorba,
aceleci birini görünce hemen yakalayıveririz.
Bir kimsede bu huyların hepsi toplansa
ona da ‘şeytan-ı merîd’ yani ‘azgın şeytan’
deriz. Çünkü bu huylar, şeytanların reislerinin
huylarındandır.” demişlerdir.
aceleci birini görünce hemen yakalayıveririz.
Bir kimsede bu huyların hepsi toplansa
ona da ‘şeytan-ı merîd’ yani ‘azgın şeytan’
deriz. Çünkü bu huylar, şeytanların reislerinin
huylarındandır.” demişlerdir.
Mahmut Sami RAMAZANOĞLU(k.s)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder